Sonunda bir saat ugras sonunda bloguma giris yapabildim ! Oysa ki tam da vazgecme asamasindaydim :)
Furkan'i uyutup oturdum bilgisayarimin basina. Bu arada 19 mayis Ataturk'u anma genclik ve spor bayraminiz kutlu olsun.
Bugun bir cogunuzun bana mesa attigi "Ingilizce Ogretmek" konusunda biraz yazmak istiyorum.
Daha cok bilmek istediginiz seyler varsa yazin bana .
Ben 4 yil, 4 aydir ayni kurumda Ingilizce ogretmenligi yapiyorum. Gun be gun kendimi yetistirdim, cok ugrastim... Bu isin stresi az buz degil. Hele de Kore gibi ingilizce ile kafayi bozmus bir ulkede.
Ben nasil basladim ?
Kore'ye yerlestigim ilk donemde esimin arkadasinin kizinin zayif olan ingilizce dersine yardim etmemi rica etmislerdi. Bu sekilde O duydu, bu duydu derken bir kac ozel dersten sonra 2 dersanede gecici olarak ogrettim. Tam " ben bir daha bu isi yapmam!" dedigim bir zaman da suan ki mudure hanimla tanistim . O gunden beri hala beraber devam ediyoruz.
Isin ehli miyim ?
Ilk basladigim zaman degildim elbette. Otelcilik Turizm okudum ben ogretmekten ne anlarim. Sinifa girdigim anda bana bakan 30 minik goz ve onlara birsey anlatmami , ogretmemi bekliyorlar , kendimi sahneye cikmis gibi hissettim ne yapacagimi bilemedim !
Isin ehli olmamak beni cok rahatsiz hissettiriyordu, bu yuzden Hanyang Universtesi Ingilizce Bolumu Uzaktan egitime basladim calisirken. Son senem olacak bu eylulde.
Suan TESSOL lisansim var .
Siz Ingilizce ogretebilir misiniz Kore'de ?
Neden olmasin ... Artik Kore Devleti sadece ana dili ingilizce olan ulkelerden gelenlerin ingilizce ogretmesi sartini kaldirdi. Gerekli belgeleriniz var ise ogretmeniz mumkun.
Gerekli belgeler nedir derseniz , kesin bilgiyi sizi ise alacak olan kurumdan ogrenmeniz gerek cunku Kore cok sik kanun ve kural degistiren bir ulke, bu ay istedigini 2 ay sonra gerek gormeyebiliyor yahut tam tersi. Ancak temel olarak Universite diplomaniz, (Apostilli) TESSOL lisansiniz , sicil kaydiniz diyebilirim. Ben basladigimda uyusturucu alip aladiginiza dair hastaneden rapor da istiyorlardi. Cok bozulmustum , zaten yaptirmadim da ne munasebet . Mudurun bana kefil oldugunu hatirliyorum bu konuda .
Nasil is bulabilirim?
Bu konuda size yardimci olabilir miyim gercekten bilmiyorum . % 70'i sans ve cevre . Gecici is ariyorsaniz kolay bulursunuz ama kalici olsun, kariyer yapayim diyorsaniz iyi bir yerde calismaniz gerekecek degil mi ? Buyuk kurumlar Ana dili Ingilizce olan ogretmenleri ve ozellikle Amerikalilari tercih ediyorlar. Param var , maasini kolaylikla karsilayabilirim neden ana dili ingilizce olmayani alayim ki mantigi isliyor . Ayrica velilere ogretmenimiz "Turkiye'den, Fransa'dan" bilmem nereden dedikleri zaman velilerin tepkisini cekiyor.
ogretmenin yasli olmasi, tipinin cok aykiri olmasi gibi durumlarda velilerin tepkisini cekiyor. Halbuki ogretmenin yaslisi makbul degil mi, daha cok tecrube, daha cok bilgi .
Tavsiye eder misin ?
Ingilizce ogretmenligi okuduysaniz , elbette tavsiye ederim. Korelilerle calisip, koreli cocuklara ogretmenin tecrubesini edinin, eminim Turkiye'de ogretmekten farkli olacaktir. Ama okumadiniz ya da baska bir mesleginiz var Kore'de mesleginizi icra edemeyeceginiz icin, ya da sirf Kore'de yasamanin kolay yolu olarak dusunup Ingilizce ogretmenligi yapmayi istemenizi asla tavsiye etmem. Cunku stresi kolay kaldirabilen tarzda degil.
Misal:
Ingilizce bilginiz onemli elbette ama bundan ziyade Sinif kontrol yeteneginiz, cocuklari cekip cevirebilme beceriniz, olaylar karsisinda nasil davrandiginiz o kadar onemli ki.
Gecen ay erkek ogretmenimiz yuzunden neredeyse bir sinifin yarisi kaydini sildirdi. Uzun hikaye anlatmasi ama kisaca anlatirsam bir ogrencinin kelime testinde fazla yanlisi cikmasi sonucu "sinif arkadaslarin karar versin dersten sonra kalip kalmana" dedigi icin ogrencinin gururu kirildi aileler araya girdi ve is buyudu.
Verdiginiz odevi az bulup sikayet eden veliler, cok bulup sikayet eden veliler .
Tamamen kitaplara ve sinavlara odakli bir sistem . Amerikalilarin dahi bazen yanlis cevap verdigi Sinavlardan her daim 100 alan orta okul ve lise ogrencilerinin " how's life going on?" gibi kolay sorulara tek kelime cevap verememisi gibi.
Ailelerin zoruyla ogrenmeye geldikleri ve her basarisiz test sonucu azarlanip kakildigi icin motivasyonu yerin yedi kat dibine gommus olan cocuklar,
Korece konusmaniz kesinlikle yasak oldugu icin hic bir zaman cocuklara koreli ogretmeni kadar yakin olamiyorsunuz. Her zaman aranizda iletisimsizlikten kaynaklanan gorunmez bir duvar oluyor . Bana ne canim ben dersimi verir parami alirim diyenleriniz olabilir . Elbette ama cocuklarla yakin olmanizi , onlarin sizi sevmesini hem mudur hem aileler bekliyor ki cocuklari dersaneye cekebilesiniz.
Daha bu konuda bir cok sey yazabilirim ama hem umudunuzu kirmak istemiyorum hem de yaptigim isten nefret ettigimi dusunmenizi istemem.
Peki bu kadar olumsuzluk oldugunu dusunmeme ragmen neden bu isi yapiyorum ?
Cocuklari cok seviyorum ! ...
Yolda beni gorunce kosup sarilmalari, hergun minik sekerler, cikolatalar hediye getirmeleri, buyuk cocuklarin disarida karsilastigimizda Yusufa saygiyla selam verip Beni gostererek "bizim en sevdigimiz ogretmenimiz" demeleri...
Japonya'ya giderken ucakta 2 yil once ogrettigim suan Universiteye giden ve buyuk bir sirkette staj yapan ogrencimle karsilastik beraber gittik.
Ayrica koreli cocuklar o kadar eglenceli ki derste bazen beni krize sokuyorlar. Bir defasinda su icerken beni oyle kotu guldurduler ki o olmayan ingilizceleriyle , boguluyordum.
Ben yabanciyim o yuzden benim Kore'de sizin kadar cok arkadasim yok deyince sinif olarak "biz de senin arkadasiniz uzulme" demeleri..
Hergun ogretirken ogrenmeyi
Hergun yeni seyler ogrenmeyi cok seviyorum..
Bu konu da daha bir cok madde siralayabilirim ...
Bugun icin bu kadar yazabiliyorum, bu konuya devam etmemi isterseniz sizi kirmam :D
Hoscakalin
mutlu hafta sonlari!
(Tesadufen bloguma rastgelenler icin instagram adresim seohubambam )